Senfonik metal ordusu Haggard 16-17-18 Ekim tarihlerinde yeniden Türkiye'ye geliyor. Sırasıyla İstanbul, Fethiye ve İzmir'de çalacak olan grubun lideri Asis Nasseri ile görüştük.
Yeni albümünüz "Tales of Ithiria"nın konsepti daha önceki albümlerde olduğu gibi tarihi bir kişilik üzerine kurmadınız, bu nasıl bir fark yarattı?
Evet, "Tales..." daha çok bir peri masalını andırıyor, gerçek bir kişi hakkında değil. Direkt olarak benim tecrübelerime dayandığını söyleyemem ama tabii ki benim için çok önemli olan değerler hakkında bir hikaye bu ve bunlar bence özellikle günümüzde uğruna savaşmamız gereken değerler. Cesaret, dürüstlük, güç ve şövalye ruhu!
Bazı eleştirmenler "Tales of Ithiria"yı diğer albümlerinize oranla daha fazla senfonik, daha az metal albüm olmasıyla eleştirdi...
Buna tamamen katılıyorum. "Tales..."te diğer albümlerimize nazaran çok daha fazla senfonik dokunuş var. Orkestrasyon "Eppur Si Muove"daki gibi oda müziği mantığında değil örneğin. Ayrıca korolar çok daha "geniş ekran" haha. İki tarza da karşı zaafım var. "Tales..."in daha senfonik olması daha destansı bir hikaye anlatılıyor oluşundan kaynaklanıyor.
'Hijo De La Luna' isimli geleneksel İspanyol şarkısını cover'lıyorsunuz yeni albümde. Neden özellikle bu şarkıyı seçtiniz cover'lamak için ve bu şarkının konseptteki rolü nedir?
Öncelikle bu şarkıyı coverlamayı çok uzun zamandır istiyordum. Gerçekten inanılmaz bir melodisi ve şarkı sözleri var, en sonunda, "Tales..."in prodüksiyonu esnasında bu şarkıyı kaydedip Latin Amerikalı hayranlarımıza saygı duruşunda bulunmak istedim. Şarkı sözleri Meksikalı şarkıcı Luly Garza tarafından yazıldı ve şarkıyı Mexico City'de kaydettik.
İlk defa arp kullandınız bu albümde, yeni albümlerinizde de yeni enstrümanlara açık mısınız?
Arpı daha önce 1997 tarihli ilk albümümüz "And Thou Shalt Trust... The Seer"de kullanmıştık. (Not: E bir önceki röportajımızda "İlk defa kullanıyoruz." demiştin ya, ne ayak:) ) Yeni albüm için daha önce kullanmadığımız başka enstrümanları müziğimize katmaya çalışıyorum bu aralar.
Klasik müzik ve heavy metal dışında hangi müzikler sizi besliyor?
Evet, daha çok klasik müzik, ortaçağ müziği ve metal dinliyorum, özellikle de eski metal albümleri. Ama bunlar dışında İtalyan ozan Angelo Branduardi'yi, İrlanda ve İskoç müziğini çokça dinliyorum.
"Tales of Ithiria" albümü için hayranlarınızı çok bekletmiştiniz, yeni albüm için yine beklemek zorunda kalacaklar mı?
Hayır yeniden dört sene beklemek zorunda kalmayacaklar, şu anda besteleri yapıyorum, en yakın zamanda stüdyoya gireceğiz.
Bir ara Dracula olarak tanınan Vlad Tepes hakkında konsept albüm yapmayı planlıyordunuz, bu fikir tamamen rafa mı kaldırıldı?
Hayır, sadece erteledim, bu fikir hala aklımda dönüp duruyor.
Sizin için en özel Haggard parçası hangisi?
'Lost - Robin's Song' diyeceğim çünkü bu oğlum Robin'in en çok sevdiği şarkı. Bu şarkıyı ne zaman çalsam o aklıma gelir. Çok güzel bir duygu bu.
Bir zaman makineniz olsa hangi zamana gidersiniz ve neden?
1770 civarına giderim ve Mozart, Haydn ve Beethoven'ın nasıl beste yaptığını izlerim :)
Sonsuz bir bütçeniz olsa nasıl bir şov sergilersiniz sahnede?
Milano'daki meşhur opera salonunda çok büyük bir orkestra ile, fonda "Tales of Ithiria" senaryosuyla bir gösteri yapmak isterim.
Şimdi üç konseri kapsayan bir turne için Türkiye'ye geliyorsunuz, buradaki hayranlarınızla buluşacak olmaktan dolayı mutlu musunuz?
Mutluluk ne kelime! Mega mutluyuz! Oraya gelmeyi iple çekiyoruz. Bu gerçekten inanılmaz. Türkiye'yi çok seviyoruz, oradaki kültürü, insanları ve tabii ki yemeği! (Not: Belli belli :p)
Doğu Yücel & Fulin Aktuna
Headbang - Eylül 2009
