2 Ocak 2012 Pazartesi

BRUNO MARS

ROMANTİK PRENS


Albümü ve düetleriyle listelerin üst sıralarında yer alan, romantik ve eğlenceli şarkıların ismi Bruno Mars’ı ve yeteneklerini mercek altına aldık.

Amerikan müzik sektöründe düetlerin rolü her zaman oldukça önemli olmuştur. Birçok prodüktör bu şekilde şarkıcılığa soyundu, nice genç yetenek de düetlerle keşfedildi.  Son yıllarda düetlerin gücünü gösteren en başarılı isim ise kuşkusuz Bruno Mars oldu. B.O.B.’la ‘Nothin’ On You’ ve Travie McCoy’la ‘Billionaire’ şarkılarındaki performansıyla adını duyurduktan sonra, kendi şarkılarını da yayınlamaya başlayan Bruno Mars; çıkış yaptığı günden beri pop müziğin zirvesinden inmiyor. İlk ve şimdilik tek albümü olan Doo-Whops & Hooligans’ın raflardaki birinci yılını doldurduğu göz önünde bulundurulursa, bu azımsanmayacak bir başarı. Bu süreçte başta Grammy ödüllerinde ‘En İyi Erkek Şarkıcı’ olmak üzere pek çok ödülün sahibi olan Bruno Mars’ın kazandığı ödüller bir yana; albümden çıkan single’lar ‘The Way You Are’, ‘Grenade’ ve ‘Lazy Song’ satış rakamları ve her birinin Youtube’taki ortalama 200 milyonluk izlenme oranlarıyla da bir rekora imza attı. Peki her şeyin hızla tüketildiği günümüzde, Bruno Mars’ın uzun süreli ve istikrarlı başarısı nasıl açıklanabilir? Bruno Mars, müziği Cee Lo Green’in sözleriyle tanımlıyor; “Müzik matematik değil, bilimdir. Darbe etkisi yapana kadar bir şeyleri karıştırmaya devam edersin, ya da kendiliğinden inanılmaz bir iksir oluşur.” Matematiğin bir bilim dalı olup olmadığı tartışmasını bilim adamlarına bırakıp, şarkıcının asıl kast ettiği bilim dalı olan kimyayı incelemekte fayda var. Müzik bir kimya işiyse, Bruno Mars bu işi iyi biliyor. Çocukluğundan gelen Elvis Presley, Michael Jackson ve Bob Marley gibi efsane isimlere duyduğu hayranlığın Bruno Mars’a pop, rock, reggae, hip hop, soul gibi farklı türleri harmanlama becerisi verdiği çok açık. Bu noktada farklı enstrümanlar üzerindeki hakimiyeti ve hit şarkı yazma konusundaki yeteneği de yadsınamaz. Tabii en önemli faktörü de unutmayalım; aşk acısı! Aşk, Bruno Mars’ın belki de en güçlü silahı. Kendine özgü, yalın bir dille yazdığı şarkıları yumuşak sesiyle birleşince dayanılmaz hale geliyor. Çok sevilen naif duruşunu da farklılaşma çabasına girmeden, en sade haliyle yansıttığı bu duygularına borçlu. Gerçekten içinden gelenleri mi, yoksa kadınların duymak istediklerini mi söylüyor bilmiyoruz; bildiğimiz tek şey bu duruşun başarısının temel taşlarından birini oluşturduğu. Tüm bu özellikler bir araya gelince, kendisinin de dediği gibi bilimsel bir formül oluşuyor ve başarı kaçınılmaz hale geliyor.
Başarı serüveninde sahne kariyerini başlatan düetlere de ara vermeden devam eden Bruno Mars, müzik dünyasının en başarılı isimleriyle işbirliği yapmaya devam ediyor. Lil Wayne ortaklığı ‘Mirror’dan sonra, son olarak hip hop ikilisi Bad Meets Evil’in ‘Lighters’ şarkısında Eminem’le düet yapan Bruno Mars, ortak çalışmaların vazgeçilmez ismi haline geldiğini kanıtladı. Birbirinden başarılı ve şimdiden kalıcı şarkılar yapan müzisyenin, doğal olarak ikinci albümü de merakla beklenir oldu. Yeni albümün adının “Earth to Mars” olacağı söylentileri bile duyulmaya başladı. Haber dedikodu cephesinden, yani konu hakkında henüz resmi bir açıklama gelmedi. Bir başka dedikodu da, nostalji esintili şarkılar yapan Bruno Mars’ın, yeni albümde rotasını günümüz müziğine çevireceği yönünde. Bu söylentilerin cevabını tabii ki yeni Bruno Mars albümü verecek. Bu yetenekli genç adamın gelecekte yapacaklarını merakla bekliyoruz.


Fulin Aktuna
Blue Jean - Ekim 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder