31 Mayıs 2011 Salı

123

Sağlam gruplarımızdan Tamburada ve DANdadaDAN’ın üyeleri yola 123’le devam ediyorlar. Resimli hikaye kitabıyla farklı bir albüm olan “Aksel” yayınlandıktan hemen sonra grubun davulcusu Berke Can Özcan’la görüştük.

Öncelikle 123’ün anlamını sormak istiyorum.

2005 yılında Burak, Feryin ve ben bu projeye başladığımızda sadece 123 metronomda yazılmış parçalardan oluşan bir seti çalıyorduk sahnede. Üç kişi olmamız da 123 ismini almamızda bir etkendi. Şimdi grup birçok farklı tempoda şarkılar çalıyor ve artık üç değil dört kişiyiz vokalde Dilara ile birlikte.

Üçünüz de Tamburada ve DANdadaDAN’ın üyesiydiniz. Özellikle DANdadaDAN çok sevdiğim bir gruptu ve bu kadar kısa ömürlü olmasına üzülmüştüm. Farklı konseptler için farklı gruplar kurmayı mı tercih ediyorsunuz?

123, DANdadaDAN'dan bile önce kuruldu. Daha Tamburada bile bitmemişti. Bir yan proje gibiydi. Ayrı ayrı çaldığımız gruplar var, her zaman da olacak tabii ama 123 böylece devam edecek.

“Aksel” konsept bir albüm, bir üçlemenin ilk parçası. Albümün içeriğinden bahseder misin?

“Aksel”, “Arve”, “Anja” üçlemesinin birincisi Aksel, evet. Albüm sert kapaklı kalın bir illüstrasyon kitabının içerisinde geliyor. Bir anlamda bu 230 sayfalık kitap albümün kapağı da denilebilir. Kahramanımız aksel kuzeye doğru bir yolculuk yapıyor. Bir baykuş eşliğinde, sonunda da ismi anja olan balinaya varıyorlar birlikte. Bir yol macerası bu. Bir sürü detayı ve görselliği var; dev bir apartman, bir tren, bir orman, buz palas adındaki baykuşlar evi, sonra balinalar cumhuriyeti... İlk kitabın özelliği sadece çizimlerden oluşması, aksel'in boynundaki atkılar her şarkıda renk değiştiriyor.

Devam albümlerinin konsepti nasıl olacak, örneğin daha sert bir müzik yapmayı düşünüyor musunuz?

Devam albümleri de hikayeyi tamamlayacak. Fakat bu devam albümlerinin aralarına da birer kısa albüm (EP) niteliğinde olan CD'ler girecek. “Aksel” ve “Arve” nin arasına mayısta yayınlamayı düşündüğümüz “Stereo Love”, “Arve” ve “Anja” nın arasına da tarihi henüz belli olmayan “Lara” isimli EP’ler girecek. Müzik tarzının sürekli değişmekte olduğunu söyleyebilirim. “Stereo Love” geçmişte yaptığımız elektronik dans sound'unda, “Arve” akustik ve çok vokalli bir albüm, “Anja” ise daha önce yaptığımız her şeyden daha sert olacak.

Resimli hikaye kitabı fikri nasıl oluştu?

Hikayeyi resimli bir kitap haline getirme fikrini Portecho'dan Deniz Cuylan verdi aslında. Onlar da geçmişte Netame adında kitaplı bir çalışma yapmışlardı. Huban Korman aklımdaki hikayeyi duyunca bizimle çalışmak istedi. Huban, geçmişte çocuk kitapları resimlemiş çok değerli bir sanatçı.

Son dönemde bazı albümler konser ya da klip DVD’si hediyeli oluyor. Ülkemizde 110’un başlattığı gibi USB stick formatında albümler de yolda gözüküyor. Sizin albümünüz de hikaye kitabı hediyeli. Bunların albüm satışlarını canlandırmak için yapılan bir strateji olduğunu düşünüyor musunuz?

Azalan albüm satışlarını canlandırmak tabii ki isteriz ama bunun artık mümkün olduğunu sanmıyorum. İnsanlar normal CD'lere para veremez/vermez olmuşken kitaplı ve daha pahalı olan bir üründen korkabilirler belki. Biz bunu yapmak istedik, hayalimizdi bu. Bunu gerçekleştirebilmek için kendi plak şirketimizi kurduk. “Aksel” güzel bir hediye, arşivlik bir şey, meraklılarına ulaşacağına eminiz.

Albümde Orhan Pamuk’a teşekkür etmenizin nedeni nedir?

“Aksel” in hikayesini bir roman olarak tasarlamıştım ben seneler önce, beni yazmaya iten de o dönemde çok severek okuduğum Orhan Pamuk kitaplarının dünyasıydı. Bir roman yerine resim kitabıyla gelen müzik CD'sine dönmüş olsak da Orhan Pamuk'a teşekkür etmemiz gerekiyor diye düşündüm.

Son olarak yakında konserler var mı?

17 Şubat'ta Ghetto'dayız. 24 Şubat'ta Yüxexes programının konuğu olacağız. Mayıs'ta da çok değerli şef Ender Sakpınar önderliğinde Eskişehir senfoni orkestrası ve 123 olarak özel bir konser gerçekleştireceğiz.


(Röportajın kısaltılmamış halidir.)

Fulin Aktuna
Blue Jean - Şubat 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder